Kuru meyveleri yemeden önce yıkamak gerekiyor mu? Dünya resmen bu konuda 2’ye ayrılmıştı

Kuru Meyvelerin Doğru Tüketim Şekli

Kuru meyveler, sağlıklı atıştırmalıklar olarak tercih ediliyor ancak tüketim öncesinde dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Marketlerde satılan kuru meyveler, mikroplar ve mantarlarla kontamine olabilir. Ayrıca endüstriyel olarak işlenmiş kurutulmuş meyveler, kükürt dioksit içerebilir ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Kurutulmuş Meyvelerin Temizliği Önemli

Kurutulmuş meyveleri tüketmeden önce yıkamanın, potansiyel zararlı etkileri azalttığı biliniyor. Bilim insanları, yıkanmamış kurutulmuş meyvelerin mikrobiyolojik ve kimyasal tehditler oluşturabileceğini belirtiyor. Bu nedenle temizlik, sağlığımız açısından büyük önem taşıyor.

Bulaşıcı Hastalıklara Karşı Önlem Alın

Yıkanmamış kuru meyvelerin tüketimi, ciddi hastalıklara yol açabilir. Özellikle salmonelloz, stafilokok, E. coli gibi hastalıkların meydana gelme olasılığı bulunmaktadır. Bu sebeple kurutulmuş meyveleri yıkamak, enfeksiyon riskini azaltmada önemli bir adımdır.

Endüstriyel İşlem Önemli

Endüstriyel olarak işlenen kurutulmuş meyveler, bakteri ve mantar sayısını kontrol altında tutarak güvenli bir tüketim sağlar. Ancak bazı endüstriyel kurutulmuş meyveler, koruyucu olarak kükürt dioksit içerebilir ve bu da astım veya alerjik reaksiyon riskini artırabilir. Bu sebeple dikkatli olunmalıdır.

Kuru Meyveleri Doğru Şekilde Yıkayın

  • Ev yapımı ve kurutulmuş meyveleri yıkamak için akan suyun altında durulamak yeterli olabilir.
  • Endüstriyel olarak hazırlanmış kurutulmuş meyveleri, ılık suda bekletmek ve temizlemek önemlidir.
  • Meyveleri kullanmadan önce mutlaka yıkayarak, enfeksiyon riskini minimize edebilirsiniz.

Unutmayın, kuru meyvelerin temizliği ve doğru tüketimi sağlığınız için oldukça önemlidir. Sağlıklı günler dileriz!

Related Posts

Bağırsağın ruh hali: Depresyon mu, flora mı?

Aniden çöken moral, açıklanamayan kaygılar, sebepsiz huzursuzluk… Bunların hepsi psikolojik olabilir ama kaynağı psikolojiniz değil; bağırsaklarınızdaki sessiz değişim olabilir. Serotoninin %90’ı beyinde değil bağırsakta üretilir. Depresyon, anksiyete ve hafıza sorunlarında bağırsak-beyin hattı giderek daha çok konuşuluyor. Ve evet: Probiyotik bazen antidepresandan güçlü olabilir.

Yaz sıcaklarında doğal gençlik kaynağı: Deniz suyu! Cilt bariyerini güçlendiriyor

Yaz aylarında hem serinleyip hem de gençleşmenin mümkün olduğunu söyleyen Dr. Asel Seda Bal, deniz suyunun cilt yaşlanmasını geciktiren ve cilt bariyerini güçlendiren doğal etkilerini anlattı.

Alzheimer’a umut olacak keşif! Hastalığı tetikleyen mekanizma çözüldü

Yürüttükleri çalışmayla Alzheimer hastalığının oluşumunda kilit rol oynayan yeni bir mekanizma keşfettiklerini açıklayan Prof. Dr. Muhsin Konuk ve doktora öğrencisi Arş. Gör. İrem Gülfem Albayrak, “Sıradaki hedefimiz, bu mekanizmayı düzenleyecek mümkünse bitkisel bir molekül bulmak. Başarırsak, o kişi Alzheimer’a yakalanmayacak” dedi.

Prof. Dr. Yenerel: Retina damar tıkanıkları, körlüğe yol açabilir

Prof. Dr. Yenerel: Retina damar tıkanıkları, körlüğe yol açabilir

Metabolizmanızın gücü, hamile kalındığınız aya mı bağlı?

Japonya’da yapılan kapsamlı bir araştırma, metabolizmamızın sadece yediğimiz yiyeceklere veya ne kadar hareket ettiğimize değil, dünyaya gelmemize neden olan sürecin yılın hangi dönemine denk geldiğine de bağlı olabileceğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, kış aylarında başlayan gebeliklerle dünyaya gelen bireylerde, vücudu sıcak tutan ve fazla enerjiyi yakan kahverengi yağ dokusu daha aktif oluyor.

Polen ve toz alerjisi gözleri nasıl etkiliyor? Uzmanından uyarılar

Yaz aylarında gözde görülen allerjik hastalıklara dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mediha Tok Çevik, ’’Gözlerde allerjik reaksiyonlar, duyarlı olunan etkene maruz kalındığında ilgili allerjene karşı hassas olan gözlerin verdiği kızarıklık, şişlik, sulanma ile ortaya çıkar’’ dedi.