Alzheimer’a umut olacak keşif! Hastalığı tetikleyen mekanizma çözüldü

Türk Bilim İnsanları Alzheimer Hastalığı İçin Yeni Bir Keşif Yaptı!

Milyonlarca insanı etkileyen ve henüz kesin bir tedavisi bulunmayan Alzheimer hastalığıyla mücadelede Türk bilim insanlarından umut verici bir haber geldi. Prof. Dr. Muhsin Konuk, yürüttükleri bir doktora çalışmasında hastalığı tetikleyen önemli bir hücresel yolu keşfettiklerini ve bu süreci durdurabildiklerini duyurdu.

Hücredeki “toksik protein” üretimi nasıl durduruldu?

Prof. Dr. Muhsin Konuk, doktora öğrencisi Arş. Gör. İrem Gülfem Albayrak ile yürüttükleri çalışmanın detaylarını paylaştı. Prof. Dr. Konuk, süreci şöyle anlattı: “Alzheimer’a neden olan amiloid plaklarının oluşumunu inceliyorduk. Hücre zarında bulunan ve iyon kanalı olarak çalışan proteinler var. Bu kanallardan geçen iyonlar, hücre içindeki asitlik dengesini (pH) değiştiriyor. İşte bu asitlik değiştiğinde, Alzheimer’a neden olan zehirli proteinlerin üretimi tetikleniyor. Biz çalışmamızda, bu süreci başlatan proteinin gen ifadesini değiştirmeyi başardık ve zararlı sürecin nasıl önlenebileceğini ortaya koyduk. Bu, hücresel metabolizmada yeni bir yolak keşfetmek anlamına geliyor.”

Sıradaki hedef tedavi geliştirmek

Bu önemli keşfin ardından sıradaki hedefin, bu mekanizmayı doğal yollarla düzenleyecek bir tedavi geliştirmek olduğunu belirten Prof. Dr. Konuk, “Şimdi önümüzdeki adım, bu proteinin sağlıklı çalışmasını sağlayacak, mümkünse bitkilerden veya diğer organizmalardan elde edilecek bir ilaç molekülü bulmak. Bunu başardığımızda, Alzheimer hastalığının daha ortaya çıkmadan önlenmesini hedefliyoruz. Yani o kişi Alzheimer’a yakalanmayacak” dedi.

Genç bilim insanlarına tavsiye…

Bu başarının ardında büyük bir sabır ve adanmışlık yattığını vurgulayan Prof. Dr. Muhsin Konuk, genç bilim insanlarına da önemli tavsiyelerde bulundu. Bilim insanı olmanın en önemli özelliğinin sabır ve usanmadan defalarca denemek olduğunu belirten Prof. Dr. Konuk, “Bu işin arkasında para beklentisi olmamalı. Bu işin insana verdiği zevki başka hiçbir şeyle ölçmek mümkün değil. Sabırla o işin üstüne yürüyecek ve bir kedinin avına kilitlendiği gibi konuya kilitlenip asla vazgeçmeyeceksiniz. Temel moleküler biyoloji ve genetik eğitimini alan, laboratuvar deneyimine sahip insanlar bu konuda çok başarılı olacaklar. İnanın bu alan, önümüzdeki yılların en parlak 7-8 alanından biri olacak” diye konuştu.

Related Posts

Prof. Dr. Yenerel: Retina damar tıkanıkları, körlüğe yol açabilir

Prof. Dr. Yenerel: Retina damar tıkanıkları, körlüğe yol açabilir

Metabolizmanızın gücü, hamile kalındığınız aya mı bağlı?

Japonya’da yapılan kapsamlı bir araştırma, metabolizmamızın sadece yediğimiz yiyeceklere veya ne kadar hareket ettiğimize değil, dünyaya gelmemize neden olan sürecin yılın hangi dönemine denk geldiğine de bağlı olabileceğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, kış aylarında başlayan gebeliklerle dünyaya gelen bireylerde, vücudu sıcak tutan ve fazla enerjiyi yakan kahverengi yağ dokusu daha aktif oluyor.

Polen ve toz alerjisi gözleri nasıl etkiliyor? Uzmanından uyarılar

Yaz aylarında gözde görülen allerjik hastalıklara dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mediha Tok Çevik, ’’Gözlerde allerjik reaksiyonlar, duyarlı olunan etkene maruz kalındığında ilgili allerjene karşı hassas olan gözlerin verdiği kızarıklık, şişlik, sulanma ile ortaya çıkar’’ dedi.

Tacik doktorlara Türkiye’de eğitim desteği

Sağlık alanında güçlü bir birikime sahip olan Türkiye, Tacikistan’da eğitim programı düzenledi.

Hücrelerin koruma kalkanı

Vücutta birçok biyolojik süreçte kritik rol oynayan ‘sistein’in hücresel düzeyde koruma sağlayan önemli bir amino asit olduğuna dikkat çeken Demet Erciyes ‘’Bu bileşiğin bağışıklık sistemini güçlendirmeden yaşlanma belirtilerini geciktirmeye kadar çok önemli etkileri var’’ dedi.

‘Menopoz sonrası kanamalarda her 10 vakadan biri kanser işareti olabilir’

Kadınlarda menopoz sonrası dönemde görülen kanamalar hakkında önemli uyarılarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ülkü Mete Ural, postmenapozal kanamanın çoğu zaman masum nedenlere bağlı olabileceğini ancak yüzde 10-15 vakada rahim kanseri gibi ciddi bir hastalığın habercisi olabileceğini ifade etti.